Ey iman edenler! Sizden olmayanları sırdaş edinmeyin, onlar size kötülük yapmaktan geri durmazlar, sıkıntıya düşmenizi isterler. (Âl-i İmrân, 3/118)

Hicretten sonra, Medine’deki kabilelerden bir kısmı Müslüman olmuş bir kısmı olmamıştı. Fakat yapılan anlaşma gereği, farklı dinî gruplar bir arada yaşamaya başladı. Bir de görünüşte Müslüman olduğu hâlde, gerçekte inanmayan münafıklar vardı. Müslüman olmayanlardan bazıları da gizli düşmanlık içindeydi. Hatta kimi zaman ağızlarından çıkan sözler düşmanlıklarını ele veriyordu. Dıştan dostlukları sebebiyle Müslümanlara yakınlaşan bu kişiler, sırları öğrenmeye ve bu sırları düşmanlara açıklamaya başladılar. Yüce Allah bu durumu bildirerek, gizli düşmanlara karşı tedbirli olunmasını istedi.

Müslümanlara karşı açıktan veya gizli düşmanlık içinde olanlara sır verilmemesi gerekir.

Bitâneten: Sırdaş, yakın dost.

Habâlen: Kötülük, fesat.