Sözlükte “şehâdet kelimesini söylemek, şehâdet talep etmek” anlamlarına gelen teşehhüd, dinî bir kavram olarak, namazın her oturuşunda ettahiyyâtü (tahiyyat) duasını okumak veya bunu okuyacak kadar oturmak demektir.
Sahâbe ve tâbiîn dönemlerinde “tahiyyetü’s-salât, hutbetü’s-salât” adlarıyla anılan tahiyyata (Tecrid Tercemesi, II, 707; Şevkânî, VI, 148-149) daha sonraki dönemlerde bu metnin sonundaki kelime-i şehâdetten dolayı teşehhüd ismi verilmiştir.
Tahiyyat namazın ilk oturuş (ka‘de-i ûlâ) ve son oturuş (ka‘de-i ahîre) denen kısımlarında okunur. Ardından selâmın verildiği oturuşa ka‘de-i ahîre denir.
Namazın son oturuşunda teşehhüd miktarı oturmak farz, teşehhüd vaciptir; üç ve dört rekatli namazların ikinci rekatında ise, teşehhüd miktarı oturmak vaciptir.