Yakub da şöyle dedi: “Ben acımı ve kederimi ancak Allah’a arz ediyorum ve ben sizin bilmediklerinizi Allah’tan gelen bilgiyle biliyorum.” (Yûsuf, 12/86)

Hz. Yûsuf (as), kurduğu planla Bünyamin’i kendi yanına alınca kardeşleri telaşa kapıldılar. “Yaşlı bir babalarının olduğunu ve oğlunun yokluğuna dayanamayacağını” söylediler. İçlerinden başka birinin alıkonulması için yalvardılar. Fakat nafile! Çaresizce bir kenara çekildiler, kara kara düşündüler. Geçmişte Yûsuf için bir bahane bulmuşlardı. Peki Bünyamin için ne uyduracaklardı? Memleketlerine döndüler. Ezilip büzülerek olan biteni anlattılar. Hz. Yakub (as) onlara inanmadı. Yüreği iyice yanmıştı. Yûsuf’unu hatırlayıp ağlamaya başladı. Ağlamaktan gözleri artık görmez olmuştu. Bu ayet Hz. Yakub’un (as) engin sabrını ve Allah’a teslimiyetini ortaya koymaktadır.

Hâlimizi Rabbimize arz etmek en büyük tesellidir. Peygamberler farklı özelliklerle donatılmış seçkin kimselerdir.

Bess: Acı, şiddetli keder.