İnsanın başına zararlı bir şey geldiğinde yan üstü yatarken veya otururken ya da ayakta iken hemen bize dua etmeye koyulur; onu zararlı durumundan kurtardığımızda ise -sanki başına gelen zararı gidermeye bizi çağırıp yalvarmamış gibiinkârcılığa dönüp yoluna devam eder. (Yûnus, 10/12)
Bazı insanlar, sıkıntıya düşmeden ya da bir ihtiyaçları olmadan Allah’ı hatırlamazlar. Hatta kimileri vardır ki Allah’ı hatırlamak şöyle dursun, O’na meydan okurcasına günahlar içinde yaşarlar. Fakat başlarına bir iş geldiğinde ya da bir sıkıntıya düştüklerinde çaresiz kalırlar. İşte böyle durumlarda bir anda Allah akıllarına geliverir ve duaya, yakarışa başlarlar. Sıkıntılar geçtiğinde ise yalvarıp yakaran kendileri değilmiş gibi eski hâllerine geri dönerler, nankörlük ederler. Elbette bu tavır, bir Müslüman’ın tavrı değildir.
Müslüman varlığa şükretmeli, darlığa ise sabretmelidir. Dua, kulun Allah’a bağlılığını gösterir. Bu bağlılık sürekli olmalıdır.
Kâ’iden: Oturarak.
Kâ’id: Oturan.
Kâimen: Ayakta, ayaktayken.