Müminlerin annesi Hz. Âişe’yi tanımak, onun ilmî yönünü bilmekle mümkündür. Çünkü o, hem Asr-ı saadette ilmi yönüyle öne çıkan bir hanım, hem de Hz. Peygamber ile geçen aile hayatı boyunca onun en değerli talebesi olmuştur.
Resûlullah’ın vefatından sonra ömrünün kalan uzun yıllarını ondan öğrendikleri ve hatıralarıyla dopdolu geçirir. Allah Resûlü’nün ahlakına dair pek çok rivâyeti bize Hz. Âişe nakleder. Sadece Nebi’nin sözlerini değil sünnetini, Nebi’nin sözlerinin söyleniş sebeplerini ve onun sözlerinden hüküm çıkarma metotlarını da aktarır. Ayrıca o, Allah Resulü’nden geldiği bildirilen rivâyetleri Kur’an-ı Kerim’e aykırı bir unsur ihtiva edip etmemesi bakımından inceler ve bazı rivâyet hatalarını düzeltir.
O, kuvvetli hafızası, zekâsı ve anlayışı yanında Arap şiirine vukûfiyeti ve dili kullanma kabiliyeti ile iyi bir hatiptir. Çok sayıda talebe yetiştirmiş, kendisi ile istişarede bulunan kadın erkek, büyük küçük pek çok kimseye bildiklerini öğretmiştir. Her yıl hac için gittiği Mekke’de çadırına soru sormaya gelenlere ya da mektuplarla kendisine danışanlara da kimi zaman yüz yüze kimi zaman mektupla cevap vermiştir.