Kim azgınlık eder ve dünya hayatını tercih ederse, şüphesiz, cehennem onun sığınağıdır. Kim de, Rabbinin huzurunda duracağından korkar ve nefsini arzularından alıkoyarsa, şüphesiz, cennet onun sığınağıdır. (Nâziât, 79/37-41)

Mümin, kâfir, iyi, kötü, dünya, ahiret, cennet, cehennem... Bütün bunlar iki farklı tavrı, iki farklı yaşamı ve iki farklı karşılığı temsil etmektedir. Aklını ve nefsini kontrol edip iman ve ahiret merkezli bir hayat sürenlerin varacağı yer cennet iken; nefsine yenik düşen, isyankâr olan ve dünya merkezli bir hayatı tercih edenlerin varacağı yer ise ateşle dolu cehennem olacaktır. Bu gerçek, dünya hayatının bir imtihan oluşunun gereğidir; Allah’ın (cc) adaletinin gereğidir.

Yaptığımız iyi ve kötü şeylerin karşılığını alacağımızı bilip buna göre davranmalıyız. Hiç şüphesiz nefsine hâkim olan kurtulacak, nefsine yenik düşen ise mahvolacaktır.

Hevâ: Nefsin kötü arzulara karşı olan eğilimi.