“Ne kadar gizlense de gerçeklerin ortada” olduğunu söylemek için “görünen köy kılavuz istemez” deriz. Genellikle bu atasözünü ileriyi görme yeteneği olan insanların bazı olayların gidişatını herkesten önce anladığını ve sonucu kendi lehlerine çevirecek kadar akıllı olduklarını anlatmak için kullanırız. Tabii ki görünen köyün farkına varmak için bir işin ilerisini kestirmek gerekir.
Peki, böyle bir öngörüye sahip olabilmek için ne yapmalıyız?
Öncelikle hangi konuda öngörülü olmak istediğimize karar verelim.
Mesela fitne zamanında bazı şeyleri önceden kestirmek istiyorsak, dünya tarihine bakıp geçmişte yaşanmış olayların çıkış ve yok oluş sebeplerini araştırabiliriz. Buradan elde edeceğimiz ipucuyla hem tedbir alırız hem de bir işte başarılı olup olmayacağımızın yolunu öğrenmiş oluruz.
Aslında her şey gün gibi ortadadır. Başarısız olacağınızı öngördüğünüz bir işte inanılmaz başarılar da elde edebilirsiniz.
Eğer duanın gücüne inanıyorsanız, başkalarına imkânsız gibi görünen şeyler sizin için sıradan bir hâl alır. Yoksa hayat, birilerinin zannettiği gibi “her hamlesinin oyuncunun belirlediği, öngörü ve ustalık sayesinde kazanacağı bir tür santraç” oyununa benzerdi ki bu oyunun üstesinden de herkes gelemezdi. Dua demişken, aklımıza bayrak şairinin bir yakarışı geldi:
“Bizi sen sevgisiz, susuz, havasız;
Ve vatansız bırakma Allah’ım!
Müslümanlıkla yoğrulan şu yurdu,
Müslümansız bırakma Allah’ım”
Bir işin ilerisini kestirebilmek için geçmişin bilgisinden faydalanıp dilimizi de duaya alıştıralım ama diğer yandan da bilgi ve becerilerimizi artırma yönünde somut adımlar atmayı ihmal etmeyelim. Kısacası, Allah’ın verdiği aklı yerinde kullanalım ki ancak bilgi sahibi kimselerin görebileceği (fitne) gibi olayları biz de vaktinde görüp sonucu kendi lehimize çevirebilelim. Maalesef günümüzde en büyük fitne ateşi sanal âlemde yakılmaktadır. Hatta bazı kimselerin bu âlemde, sosyal hayattan daha fazla vakit geçirdiği de görülmektedir.
İşte burası, görünen köydür.
Bunu gördükten sonra bu âlemdeki haber ve bilgileri sorgulamadan alan, üstelik bunu diğer insanların da görmesi için paylaşan kişi ya akılsızca bir iş yapıyordur ya da şerli odakların ekmeğine yağ sürüyordur. Dünyaya bu seviyeden bakan bir nesil burnunun ucunu dahi göremez!
Bunun için bize düşen vazife, ufukların ötesini görebilen ve kendini sürekli yenileyip geliştiren nesiller yetiştirmektir. Böyle bir neslin bizden beklentisi de her hâlimizle onlara güzel örnek olmaktır.