Mûsâ dedi ki: “Rabbim! Kalbime genişlik ver. İşimi bana kolaylaştır. Dilimden düğümü çöz ki sözümü iyi anlasınlar.” (Tâ-Hâ, 20/25-28)
Ayetlerde Hz. Mûsâ’nın (as) kendisine peygamberlik gibi ağır bir görevin verilmesinin ardından Rabbine (cc) olan niyazı dile getirilir. Sonraki ayetlerde ise bu duanın karşılık bulduğu; Yüce Allah’ın (cc) Hz. Mûsâ’ya (as) ilahî bir lütuf olarak gönül ferahlığı, iş kolaylığı, zihin açıklığı, ifade kabiliyeti ve kardeş desteği verdiği anlatılır. Bütün bunlar aslında Allah’ın (cc) dinini tebliğ eden herkes için geçerlidir. Ayetler, her şart ve ortamda Allah’a (cc) olan güvenimizi bir an bile yitirmeden başarıya ulaşmak için çalışmak gerektiğine işaret etmektedir.
Allah (cc), kendisine samimi olarak güvenen kullarını hiçbir zaman yalnız ve yardımsız bırakmaz. Allah (cc) rızasını kazanma yolunda karşımıza çıkan engeller azim, gayret ve dua ile aşılır.
Sadr: Göğüs, kalp.
Ukde: Düğüm, dert.