Nuh, “Rabbim! Şüphesiz, ben senden hakkında bilgim olmayan şeyi istemekten sana sığınırım. Eğer beni bağışlamaz ve bana acımazsan, şüphesiz ziyana uğrayanlardan olurum.” dedi. (Hûd, 11/47)
Hz. Nuh’un (as) oğlu inançsızlar ile aynı saftaydı. Hz. Nuh (as) gemiye çağırdığında, “ben yüksek dağlara çıkıp kurtulurum.” diyerek babasını reddetmişti. Tufanda boğulanlardan biri de o oldu. Bu hadise üzerine çok üzülen Nuh (as), oğlunun ailesinin bir ferdi olarak kurtulmuş olmasını niyaz edince Allah Teâla (cc) bir önceki ayette “bir inkârcının asla onun ailesinden sayılmayacağını” haber vermişti. İsteğinde haklı olmadığını anlayan Nuh (as) ise yapmış olduğu hatanın farkına vardı. Bu ayette olduğu şekliyle Rabbine niyazda bulunarak istiğfar etti. Bize de onun dilinden güzel bir dua örneği kalmış oldu.
İman bağı akrabalık bağından üstündür. Hatadan dönmek büyük bir fazilettir.
Ziyan: Zarar.
İsti’âze: Kötülüklerden Allah’a (cc) sığınıp O’ndan yardım dilemek.