Şüphe yok ki takvâ sahipleri gölgeliklerde ve pınar başlarında canlarının istediği çeşit çeşit meyveler arasında olacaklardır. “Yaptıklarınızın karşılığı olarak şimdi afiyetle yiyin, için. İşte biz iyilik yapanları böyle ödüllendiririz.” (Mürselât, 77/41-44)

Sûrenin muhtevası bu ayetlerde özetleniyor. Allah’a (cc) karşı gelmekten ve O’na ortak koşmaktan sakınan kullar için işte cennet ve işte nimetler! Ama bir şartla ki, bütün bunlar dünyada iken yapılanlara bedel olarak verilecektir. Pınarlar, meyveler ve daha niceleri, dünya hayatında düzgün ve erdemli bir hayat yaşayanlara lütfedilecektir. Bunlar iyilik yapanların mükâfatıdır.

Allah’ın iyilik yapanlara mükâfatlarıyla muamele edeceğinden şüphe etmeyiz. Cennet, bütün nimetleriyle beraber müminlerin hizmetine sunulacaktır.

Zılâl: Gölgeler, gölgelikler.

Henîen: Afiyetle; afiyet olsun!