Kutsal topraklarda hac heyecanı sürüyor.
Dünyanın dört bir tarafından kutsal topraklara akın eden yüz binlerce hacı adayı, Mekke'ye ulaştığında umre yapmak üzere Kabe'ye koşuyor, tavaf ve say yaparak ihramdan çıkıyor.
Doğrudan Mekke veya Medine üzerinden gelen Türk hacı adayları da Diyanet İşleri Başkanlığı koordinesinde ve din görevlileri rehberliğinde ilk umre ziyaretini yaparak konaklayacakları otellere yerleştiriliyor.
Rahman'ın minik misafiri; Esma bebek
Öte yandan aileleriyle birlikte kutsal topraklara gelen bebek ve çocukların Kabe'deki görüntüleri yürekleri ısıtıyor.
Çocuk yaşta ihrama giren, metaf ve mesa'ada koşuşturan, anne ve babalarının kucağında tavaf ve say yapan çocuklar, tarifi zor güzellikler ortaya çıkarıyor.
Anne ve babasıyla birlikte Türkiye'den kutsal topraklara gelen 3 aylık Esma bebek de Kabe'nin minik misafiri olarak dikkat çekiyor.
2012 yılında başvuru yaparak 10 yıl bekledikten sonra 2020 yılında isimleri hac kurasında çıkan ancak pandemi nedeniyle kutsal topraklara gelemeyen İlyas ve Zarife Eminer çifti, bir başka heyecan ve mutluluk yaşıyor.
Üç ay önce kucaklarına aldıkları kızları Münadiye Esma ile kutsal iklimi doyasıya yaşayan Eminer çifti, duygu ve düşüncelerini Diyanet Haber'e anlattı.
"Eşim benden mehir istemedi"
Evlilik hazırlıkları yaptıklarında eşinin kendisinden mehir yerine hac yolculuğu talep ettiğini dile getiren baba İlyas Eminer, "Bizim hac yolculuğumuz evlilik hazırlıklarımıza dayanıyor. Eşim benden mehir istemedi. Onun yerine bir hac yolculuğu olsun dedi. Ben de kabul ettim ve 2012 yılında evlendiğimizde hemen hac başvurusu yaptık. 2020 yılında çıktı ancak pandemi dolayısıyla gelemedik. Bu sene ise Esma kızımızla gelmek nasip oldu. Allah bize Münadiye Esma ile birlikte gelmeyi nasip etti. Gelmesi gerekiyormuş ki Esma'nın, biz de buraya gelebilelim. Biz ailemiz içinde öyle yorumluyoruz. Cenabıhak belki bize Esma'nın vesilesiyle nasip etti." dedi.
"Eşim Esma olmadan gelmeyi kabul etmedi"
Akrabalarının Esma'yı kendilerine bırakmalarını söylediklerini ancak eşinin Esma olmadan hac yolculuğuna çıkmayı kabul etmediğini ifade eden baba Eminer, "Daha önce bizim gibi bebeği kucağında buraya gelen tanıdığımız aileler var. Onlar bebeklerini akrabalarına bırakıp gelmeyi tercih etmişler. Akrabalarımız da bize Esma'yı bırakmamızı, ona bakabileceklerini söylediler. Ancak eşim kızımız olmadan gelmeyi kabul etmedi. 'Esma da yanımızda olsun' dedi. Ben de tamam dedim. Diğer üç çocuğumuzu teyzesine bıraktık, Esma'yı da yanımıza aldık ve geldik." diye konuştu.
"Hazırlıklarımızın odak noktasında Esma vardı"
Hac yolculuğu için hazırlık yaparken en çok Esma'ya yönelik hazırlık yaptıklarını belirten Eminer, şunları kaydetti:
"Doktorumuza danıştık ve tavsiyelerine göre hazırlık yaptık"
"Esma için hazırlık yaparken biraz daha titiz davranmaya çalıştık. Puset alalım mı almayalım mı, nerede yatacak, bebek arabası alalım mı, bebek bezi ne kadar alalım diye ince ince düşündük. Pusetini ve bebek arabasını yanımıza aldık. Belki aynı bezden bulamayız ve sorun yaşarız düşüncesi ile bavulun birini bezle doldurduk. Münadiye Esma için doktorumuza da danıştık. Götürmemiz sorun olur mu, sağlık problemi teşkil eder mi, nasıl koruyabiliriz diye ve doktorlarımızın bu noktada tavsiyelerini dinleyerek ona göre hazırlık yaptık. Ve hazırlıklarımızı tamamlayarak yola koyulduk."
"Esma ile birlikte Kabe'yi tavaf ediyoruz"
Esma ile birlikte kutsal yolculuğa çıkmanın kendilerini çok fazla zorlamadığını, buradaki ibadetlerini Esma'ya göre planladıklarını dile getiren Eminer, "Gün içerisinde çok sıcak olan saatlerde dışarı çıkmıyoruz. Daha çok akşam vakitlerinde Esma'yı da yanımıza alarak eşimle birlikte tavafa gidiyoruz. Tavaf esnasında elimizden geldiğince kalabalığa çok fazla girmiyoruz. Bunun yerine daha sakin alanlarda tavaf yapmayı tercih ediyoruz. Çocukla hacca gelen bir ailenin hacca gelirken elbette bunu göz önünde bulundurması gerekir ama biz çok fazla zorlandığımızı söyleyemeyiz." ifadelerine yer verdi.
"Esma ile birlikte say yaparken kucağımda Hz. İsmail varmış gibi düşünüyorum"
Esma'nın kendileri için zorluktan ziyade bir rahmet olduğuna inandığını dile getiren anne Zarife Eminer ise Esma ile birlikte kutsal topraklara gelmenin ayrı bir güzellik olduğunu belirterek, "Hocalarımız hac ibadetini bize anlatılırken hep Hz. Hacer ile Hz. İsmail üzerinde duruyorlar. Hac ibadeti hep bu isimler etrafında şekilleniyor. Ben de burada hep bu duyguyu hissediyorum. Say yaparken sürekli Hz. Hacer ile Hz. İsmail'i hatırlıyorum. Kucağımda Esma değil de Hz. İsmail varmış gibi düşünüyorum." şeklinde konuştu.
Anne Eminer, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bizim Esma'yı değil de Esma'nın bizi getirdiğini düşünüyorum"
"Esma'yı bir yük olarak görmüyorum. Tam tersine Cenabıhakk'ın Esma hürmetine bize bir olarak görüyorum. Çocuklu olarak buralara gelebilmek ayrı bir rahmet. Haccı daha iyi anlayabilmek, daha iyi idrak edebilmek, Hz. Hacer'in hissiyatına daha iyi bürünebilmek için Cenabıhakk'ın apayrı bir ikramı bizim için. Belki Esma ile birlikte gelmeseydik buraları bu kadar güzel yaşayamayacaktık.
"Geldiğim günden beri İsmail'im diye seviyorum Esma'yı"
İnsan buraya geldiğinde evini, ailesini, çocuklarını unuturmuş. Belki Esma bizimle birlikte olmasa onu unutacaktım ama kucağımızda olduğu için unutma şansım olmuyor. Hz. Hacer ile Hz. İsmail arasındaki o hissiyatı yaşayabilmek için bence çok güzel bir fırsat."
Son olarak Diyanet İşleri Başkanlığı organizasyonunda kutsal topraklara gelmekten duydukları memnuniyeti dile getiren Eminer çifti, kafile başkanı, grup hocası ve kadın irşat görevlilerinin tüm hacı adaylarıyla yakından ilgilendiklerini, her aşamada onlarla birlikte olduklarını ifade ederek Diyanet İşleri Başkanlığına ve din görevlilerine teşekkür etti.