"Bu Kur’an, bütün âlemler için bir öğüt ve uyarıdır. Onun verdiği haberin doğruluğunu bir zaman sonra çok iyi öğreneceksiniz." (Sâd, 38/87-88)

Hz. Peygamber (sas), Allah’tan aldığı vahiyleri, ilahî hakikatleri kavmine bildirince Mekke’nin ileri gelenleri kendisine şiddetle karşı çıkmışlardı. Hz. Muhammed’i (sas) bu tutumundan dolayı deli olmakla, kâhinlikle, sihirbazlıkla suçlamışlardı. O’nun bu davayı para, mevki ve başka dünyevî şeyler için sürdürdüğünü düşünmüşlerdi. Oysa O, sadece Allah (cc) tarafından kendisine bildirilen gerçekleri söylüyordu. O’nun bildirdiği Kur’an, insanlara öğütler veriyor, onları uyarıyordu. Dünya ve ahiret hayatıyla ilgili hakikatleri hatırlatıyordu. Bunlara inanmayan inkârcıların bütün bu anlatılanları zamanı geldiğinde öğreneceklerini bildiriyordu.

Kur’an’ı okuyup anlamak, öğüt alıp yaşamak hayatımıza anlam katacaktır.

Nebe’: Önemli haber, bilgi.

Nebî: Haber getiren, peygamber.