"Hayır! Rabbine andolsun ki, aralarında çıkan anlaşmazlık hususunda seni hakem kılıp sonra da verdiğin hükümden içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın onu kabullenmedikçe ve boyun eğip teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar. " (Nisâ, 4/65)

Peygamberimiz (sas) zamanında, bahçeleri birbirine komşu olan iki kişi sulama yüzünden tartışmışlardı. Konuyu Peygamberimiz'e (sas) bildirip hüküm vermesini istediler. Hükmü duyduklarında ise içlerinden biri bunu beğenmedi ve canı sıkıldı. Bunun üzerine Yüce Allah (cc) bu ayeti indirerek anlaşmazlıklarda Peygamber’in (sas) hakem kılınmasını ve onun verdiği hükmün gönülden kabul edilmesini emretti. Önceki ayette de bildirildiğine göre, Yüce Allah (cc) peygamberlerini, kendilerine itaat edilsin diye göndermiştir. Hem Peygamber’e inanıp hem de ona itaat etmemek olmaz. Peygamber’e itaat, Allah’a itaat demektir.

Mümin, Peygamber’in hükmünü gönülden kabul eder. Onun hükmüne karşı canı sıkılmaz.

Hakem: Anlaşmazlığı çözmesi için seçilen kimse.
Harac: Zorluk, sıkıntı.