Sihirbazlar şöyle dediler: “Zararı yok, mutlaka Rabbimize döneceğiz.” (Şuarâ, 26/50)
Hz. Mûsâ (as), Firavun’u imana davet edip mucizelerini ona gösterdiği zaman, Firavun bütün bilgili sihirbazlarını toplayarak ona meydan okudu. Hz. Mûsâ (as) da kabul etti. Sözleştikleri vakitte, halkın gözleri önünde Mûsâ’nın (as) asasından dönüşen koca yılan, sihirbazların iplerini yuttu. Bunu gören sihirbazlar, hemen secdeye kapanıp Allah Teâla’ya (cc) iman ettiler. Buna çok kızan Firavun, sihirbazların ellerini ve ayaklarını çapraz olarak keseceğini söyledi. Onlar da imanın verdiği güven ve tevekkülle “Olsun, nasılsa Allah’a (cc) döneceğiz.” diye cevap verdiler.
İmanı ve Allah’a (cc) güveni tam olanlar tehditlerden korkmazlar. İnsanları aldatanlar, hakikatler karşısında hep âciz kalmışlardır. Allah’a (cc) iman kişiye büyük bir cesaret verir.
Sihir: Bir şeyi olduğundan başka türlü göstermek, aldatmak; göz boyama, el çabukluğu ve yaldızlı sözler söyleme yoluyla gerçekleştirilen hile ve aldatma.