"Yoksa geceleyin secde ederek ve kıyamda durarak ibadet eden, ahiretten çekinen ve Rabbinin rahmetini dileyen kimse (o inkârcı gibi) midir? (Resûlüm!) De ki: Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Doğrusu ancak akıl sahipleri bunları hakkıyla düşünür." (Zümer, 39/9)
İnananlar ve inkârcılar iki farklı insan tipidir. Allah’ın (cc) kendilerine verdiği aklı kullanarak yine Allah’ın (cc) kitaplar ve peygamberler vasıtasıyla bildirdiği hakikatleri doğru anlayıp benimseyenler, inananlar sınıfındadır. Aklını doğru kullanmayan ve ilahî hakikatleri anlamayan, bu yüzden de iman ve ibadet sorumluluklarını yerine getirmeyenler ise inkârcılar olarak adlandırılır. Allah’a (cc) ve ahiret gününe iman eden, ibadetlerini yapan, hatalarından dolayı Allah’tan (cc) af dileyen kişi, bu şekilde olmayan bir inkârcıyla elbette ki eşit değildir.
Mümin, gerçeği bilir ve bilgisinin gereğini yapar. Çünkü bilmek sorumluluk gerektirir. Bilen kişi, bilmeyenden üstündür.
Ülü’l-elbâb: Akıl sahipleri.