"Görmediler mi ki biz, kupkuru yerlere suyu ulaştırıyoruz da onunla gerek hayvanlarının gerekse kendilerinin yediği ekini çıkarıyoruz. Hâlâ ibret gözüyle bakmayacaklar mı?" (Secde, 32/27)
Ayet, çevremizdeki doğal fiziksel olayları, zirai üretimleri ve daha birçok unsuru hatırlatarak insanları Allah’ın (cc) kudreti hakkında düşünmeye davet etmektedir. Bu, Kur’an’da daha çok ölümden sonraki dirilişe bir delil göstermek için yapılır. Kupkuru toprağı yağmurla sulayan ve oradan bitkiler, yiyecekler çıkaran Allah’ın (cc), yeniden diriltmeye de gücü yeter. Buradan, çorak bir araziye düşen ve oraya can veren su misali, İslam’ın hikmet yüklü mesajlarının da iman ve rahmetten yoksun kalmış kalpleri yeşerteceğine dair bir mesaj çıkarılabilir.
Allah’ın yarattığı her şeye ibret nazarı ile bakmalıyız. Suyun toprağa can vermesi gibi, İslam da katılaşmış kalplere can verir.
Mâ’: Su, yağmur.
Zer’: Ekin, tohum, ziraat.