Allah’a ve ahiret gününe iman edenler, kendilerini mallarıyla ve canlarıyla cihad etmekten muaf tutman için senden izin istemezler. Allah, (buyruğuna karşı gelmekten sakınan) takvâ sahiplerini çok iyi bilir. (Tevbe, 9/44)
Ayette münafıkların, Tebük Seferi öncesinde sergiledikleri bazı entrikalar konu edilmektedir. Onlardan, söz konusu sefere katılmamak için çeşitli mazeretler ileri sürerek izin isteyenlerin gerçek yüzleri ortaya konulmaktadır. Böylesi tavırlarıyla cihaddan muaf tutulmalarını isteyenlerin, aslında Allah’a (cc) ve ahiret gününe inanmadıklarına işaret edilmektedir. Ayrıca kendilerini mümin olarak gösteren bu ikiyüzlü insanlarla birlikte yaşayan Müslümanlar, onlara karşı dikkatli olma hususunda uyarılmaktadırlar.
Allah’ın emri ve rızası söz konusu olduğunda, bize düşen itaat etmektir, mazeret üretmek değildir. Allah yolunda cihad, imanımızın gereğidir.
İsti’zân: İzin istemek.
Alîm: Çok iyi bilen.