De ki: Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım-akrabanız, kazandığınız mallar, durgunluğa uğramasından endişe ettiğiniz ticaretiniz ve hoşlandığınız meskenler size Allah’tan, peygamberinden ve O’nun yolunda cihaddan daha sevimli ise, artık Allah buyruğunu (kıyameti) gerçekleştirinceye kadar bekleyin. Allah, günaha saplanmış kimseleri hidayete erdirmez. (Tevbe, 9/24)
İslam’a göre hakiki sevgi, Allah’a (cc) olan sevgidir. Çünkü sahip olduğumuz ve sevgi duyduğumuz her şeyi yaratan O’dur. Fıtratımız gereği yakınlarımızı, kazanç sağlamayı ve kazancın sağladığı nimetlerden yararlanmayı severiz. Ancak ayet, bu gerçeğe de işaret ederek bizden, anılan sevgilerin kaynağını bilmemizi ve hakiki sevgiyi o kaynağa yöneltmemizi istemektedir. Bunu gerçekleştirdiğimizde, dünyevî istek ve bağların esiri olmaktan kurtulup gerçek özgürlüğe kavuşacağımız gibi bütün sevgilerimiz de anlamlı hâle gelmiş olacaktır.
Bir mümin için hiçbir dünyevî amaç, Allah’tan (cc), Resul'ünden (sas) ve Allah (cc) yolunda cihaddan daha önemli, değerli ve cazip olmamalıdır.
Hidayet: Doğru yola iletmek.
Fâsık: Dinî görevlerini terk eden ve büyük günah işleyen, yoldan çıkan.