ÖN SÖZ
Bize kitap ve peygamber gönderip yolumuzu aydınlatan Allah’a hamd, kitabı tebliğ eden ve nasıl yaşanması gerektiğini öğreten son peygamber Hz. Muhammed’e ve onun âline, ashabına salat ve selam olsun.
Dünyada en çok okunan, dinlenen ve ezberlenen kitap Kur’ân-ı Kerim’dir. Yaklaşık 15 asırlık süreçte Kur’ân bu başarısını korumuş ve sürekli gündemde olmuştur. Çünkü onun mesajları asırlardır insanlara ışık tutmuş ve yol göstermiştir.
Peygamberimiz (a.s.), insanların namaz dışında da her gün düzenli olarak Kur’ân okumalarını isterdi. Bu nedenle Kur’ân-ı Kerim cüzlere (bölümlere) ve hiziplere (parçalara) bölünmüştü. Her cüz 20 sayfa olup, toplam olarak Kur’ân 30 cüzdür. Her gün 1 cüz okuyan kişi bir ayda Kur’ân’ı baştan sona okumuş/hatmetmiş olur. Ayrıca her cüz de 4 hizbe (parçaya) bölünmüştür. Günlük bir cüz okuyamayan kişiler de bir veya birkaç hizip okuyabilirler.
Asr-ı saadette Sahabe-i kiram, Peygamberimizin emir ve tavsiyelerini yerine getirirler, her gün düzenli olarak Kur’ân okurlar ve müzakere ederlerdi. Onların gündemleri Kur’ân idi. Ayrıca bir kişinin gece okuduğu sure veya hizipleri herhangi bir sebeple okuyamadığında sabahleyin okuması hadislerde tavsiye edilir ve aynı sevabı alacağı müjdelenir (Bk. Müslim, salatü’l-müsafirin 142, (747, Ebu Davud, Salat 309, 1313). Kur’ân insanlara doğru yolu göstermek için gelmiştir. Bu nedenle Kur’ân’la dolu bir hayat yaşamak gerekir.
Kur’ân okumalarının bir başka şekli de mukabele olarak asr-ı saadetten bize intikal etmiştir. Mukabele bir kişinin Kur’ân okuyup diğer kişi ya da kişilerin onu dinlemesi ve okuduğunu kontrol etmesidir. Bu şekilde hem Kur’ân nüshaları hem de okunan Kur’ân her defasında yeniden kontrol edilir, okuyan ya da dinleyenler hatalarını düzeltir. Mukabele, Hz. Peygamber (a.s.) döneminden gelen bir gelenektir. Asr-ı saadette Peygamberimiz her sene Cebrail ile Kur’ân ayetlerini ve surelerini mukabele ederlerdi. Bazen Peygamberimiz okur Cebrail dinler, bazen de Cebrail okur Peygamberimiz (a.s.) dinlerdi. Hicretin 10. yılında Peygamberimiz (a.s.) ömrünün sonuna yaklaştığını hissetmişti ya da bu ona bildirilmişti. O sene Cebrail ile iki defa Kur’ân’ı mukabele etmişlerdi. Bu son mukabele idi. Bu şekilde Kur’an karşı tarafa arz edildiği için buna mukabele veya muaraza denilmiştir. (Bk. Buhari, Fedailü’l-Kur’ân, 7; Ahmed, II/399; VI/282)
Kur’an sürekli okunması, mukabele ve müzakere edilmesi, üzerinde düşünülmesi gereken bir kitaptır. Zira Kur’ân’daki her cüz sanki müstakil bir kitaptır ve farklı konular ile insanlardaki iman, ibadet ve ahlak bilincini yenilemekte, güçlendirip diri tutmaktadır. Elinizdeki bu çalışma da Kur’ân okumalarında faydalı olması ve bir takva (sorumluluk) bilinci kazandırması için her cüzden 3 temel konu seçilerek oluşturulmuştur. Kur’ân okurken bitirilen cüzden sonra o cüzdeki temel konuları/meseleleri ve mesajları yeniden hatırlamak ve genel hatlarıyla anlamak/müzakere etmek hayatımızı ve toplumları değiştirecektir. Bu nedenle camide ya da evde her cüz okumalarından sonra söz konusu cüzle ilgili bölümün bu eserden okunması ve müzakere edilmesi güzel sonuçlara yol açacaktır.
Kur’ân’ı her okuyuşta ya da her hatimde; farklı gözle ve hedefle okumak tavsiye edilir ki hem okuyucunun zihni diri kalsın hem de her okuyuşta Kur’ân’ın farklı bir yönünü keşfetsin. Bu bağlamda Kur’ân okuyucusuna rehberlik etmesi ve Kur’ân’ın farklı yönlerini keşfetme sürecine katkısı olması için ileride şu iki çalışmamızın da yayınlanması planlanmaktadır.
1. Kur’ân’ın Temel Kavramları (Her Cüzden Üç Kavram)
2. Kur’ân’da İnsan Tipleri (Her Cüzden Üç İnsan)
Gayret bizden, tevfik/başarı Allah’tandır.
Rıfat ORAL
Ankara - 2020