Ön Söz

İnsanın yeme, içme, giyinme ve barınma gibi maddî ihtiyaçlarının yanında inanma, ibadet etme ve yüce bir varlığa sığınma gibi manevî ihtiyaçları da vardır. Çünkü yüce Allah insanı böyle yaratmış, yaratılış gayesinin Allah’a kulluk etmek olduğunu bildirmiştir (Zâriyât, 51/56). İnsanın, bu görevini yerine getirebilmesi için her şeyden önce iman etmesi gerekir. İman eden insanın birinci sırada gelen görevi ise namazdır.

Namaz, ilk insandan itibaren peygamberler vasıtasıyla bütün insanlara emredilmiştir. Çünkü namaz, kulluğun özü ve esasıdır. Namazsız kulluk mümkün değildir.

Namaz; Allah’ı anma, O’nu yüceltme, kıraat, dua, tekbir, tesbih, tahmîd ve saygı başta olmak üzere pek çok ibadeti bünyesinde toplar.

Namaz; dinin direği, mü’minin miracı, imanın göstergesidir. Namaz, ilk emredilen ve ahirette de ilk sorgusu yapılacak olan ibadettir.

Namaz; insanı kötülüklerden ve haramlardan alıkoyar, insan hayatına çeki düzen verir. Özellikle cuma, bayram ve cemaatle kılınan namazlar, sosyal kaynaşma ve dayanışmayı sağlar, birlik ve beraberliği pekiştirir.

Namaz, maddî ve manevî arınmadır. Kur’ân’da ısrarla namaz kılınması emredilmiş, hadis ve fıkıh kitaplarının önemli bir bölümünü namazla ilgili hükümler oluşturmuştur.

Din eğitimi açısından yetersiz olan toplumumuzda namaz kılmak isteyen birçok insanımız, özellikle namaz konusunda rehber eserlere ihtiyaç duymaktadır. Namaz ile ilgili kitapların en çok satılan eserler arasında yer alması bunun göstergesidir.

Toplumu din konusunda aydınlatma görevi bulunan Diyanet İşleri Başkanlığı, dinî alanda pek çok eser yayınlamıştır. Müslümanların talepleri, namaz konusunu müstakil olarak ele alan bir eserin yayınlanmasını gerekli kılmıştır. Dini Yayınlar Dairesi Başkanlığı, Din İşleri Yüksek Kurulu’ndan bir “Namaz İlmihali” hazırlanmasını talep etmiş, Din İşleri Yüksek Kurulu da bu görevi uhdemize vermiştir.

Eser; ayet ve hadisler ışığında ele alınmış, konular, “delil, hüküm ve hikmetleri” ile birlikte işlenmiş, kolay ve anlaşılır bir üslup kullanılmaya çalışılmıştır.

Eser, bir giriş ve yedi bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde ibadet ve önemi; birinci bölümde namazın dindeki yeri ve önemi; ikinci bölümde, namazın çeşitleri; üçüncü bölümde, namazın farz, vacip ve sünnetleri; dördüncü bölümde, namazların kılınışı; beşinci bölümde cemaatle namaz, namazların kazası, seferîlikte namaz ve namazların cem’ ile kılınması; altıncı bölümde hastalık ve özürlülük hâlinde namaz; yedinci bölümde ise, namazla ilgili sûre, dua ve tesbîhat konuları işlenmiştir.

Eserin sonuna “terimler sözlüğü” ile “abdestin alınışını” ve “namazların kılınışını” gösteren bir bölüm eklenmiştir.

Namazın farzlarından biri olan kıraatin geçerli olabilmesi için anlamı bozmayacak derecede doğru ve düzgün okunması gerekir. Çağımızda televizyon, video ve bilgisayar teknolojisi, CD, VCD, DVD ve kasetler sayesinde insanların kendi kendilerine Kur’ân öğrenmeleri mümkün ise de Kur’ân’ı öğrenmenin en iyi yolu, konunun uzmanına müracaat edilmesi, Kur’ân’ın orijinal metninden öğrenilmesidir.

Türk alfabesi ile Kur’ân’ı doğru ve yanlışsız öğrenebilmek nerede ise imkânsızdır. Çünkü Türk alfabesi, Arap alfabesinin harflerini birebir karşılamamaktadır. Söz gelimi Arap alfabesindeki “ha” (), “hı” () ve “he” () harfleri, Türk alfabesinde bir tek “h” harfi ile “zel” (), “ze” () ve “zı” () harfleri, Türk alfabesinde sadece “z” harfi ile “se” (), “sin” () ve “sad” () harfleri, Türk alfabesinde sadece “s” harfi ile karşılanmaktadır. Dolayısıyla ayet ve hadis metinlerinin orijinalinden okunması en doğru olanıdır. Çünkü harfler değiştikçe kelimelerin anlamları da değişmektedir. Mesela “halaka” () tıraş etti, “haleka” () yarattı, “hâlik” () berber, “hâlik” () yaratıcı / Allah demektir.

Bu itibarla sûre ve duaların doğru okunmasını sağlamak amacıyla bir kısım işaretler kullanılmıştır. Sûre, ayet ve dua metinlerinin okunuşlarında; “hı” () harfleri, “h” şeklinde koyu olarak, “ayn” () harfleri, (‘a), (‘ı), (‘u) veya (’) şeklinde koyu olarak; “zel” () harfi, “z” şeklinde koyu olarak; “se” () harfleri “s” şeklinde koyu olarak yazılmıştır.

“Ayn” () ve “hı” () harfleri boğazdan çıkarılır, “zel” () ve “se” () harfleri ise dil ucundan peltek olarak okunur.

Eserde Hanefî mezhebine göre namaz konusu ele alınmış, Şafiî mezhebi ile ilgili önemli farklar gösterilmiştir. Ayet ve hadis referansları metin içerisinde verilmiş, eserin hazırlanmasında yararlanılan diğer eserler, bibliyografyada gösterilmiştir.

Eserin, Allah’a kulluğun zirvesi olan namazı öğrenmek ve kılmak isteyenlere yardımcı olması en büyük arzumuzdur. Başarı Allah’tandır.

17.07.2006

İsmail Karagöz - Halil Altuntaş

Namaz Ilmihali Epub3