Ramazan ayı vesilesiyle bedensel, yaşamsal ve duygusal manevi değişimlerin yoğun olarak yaşandığı bereketli bir zaman dilimindeyiz. Değişim özellikle günümüzde çok hızlı ve sürekli ama çoğunlukla maddi açılardan gerçekleşen bir durum haline gelmiştir. Ramazan ayı vesilesiyle gerçekleşecek manevi gelişim ile hayatta dengelenme zihinler de rahatlama imkânı ortaya çıkacaktır.
Geçmiş dönemlere göre günümüzde gelişen teknoloji ile çok daha hızla gerçekleşen değişim, insanların yaşam şekli açısından hem coğrafi olarak değişimlere yol açmakta, hem de insanı yaşam ortamı anlamında şehir merkezli bir hayata zorunlu hale getirmektedir. Şehirleşen dünyada aynı zamanda yaşam çeşitliliği de dünyanın kültürel akışı da çok hızla bu değişimden etkilenmektedir. Doğal olarak bu hızlı değişim, insanın geçmişini, bugününü, yarınını, dünyasını da, ahiretini de etkileyecek kadar önemli olan aile kurumuna da yansımaktadır.
Son dönem dünya da çok hızlanan değişim, insanları adeta hazırlıksız yakalamış, özellikle zihinsel, duygusal olarak hayatlarını çok fazla etkilemiştir. Değişimin etkisiyle fıtri olmayan, günlük bakış açılarıyla insanlık adına az öncelikli olan şeyler çok önemli hale gelmiş, insan bazı dünyevi öncelikleri olmazsa olmaz zannetmesi sonucunu ortaya çıkarmıştır. Bu durum insanları hayatta karşılaştığı bazı olaylara sadece dünyevi bakarak duygusal hatalar yapmasına sebep olmuş, önceliklerin yanlış oluşmasına zemin hazırlamış, her insan için çok önemli olan fıtri bazı duyguları olgunlaşmadan erken aktif hale getirerek, zamanı gelmeden, olumsuz yollarla tüketmesine duygusal israfların yaşanmasına sebep olmuştur. Duygu ve düşünceler zihinlerde üretilirken her insan için temel ölçü olması gereken inanç, kültür, örf, adet ve bazı değerlerden yoksun kalınca insan usulsüz, temelsiz, sadece dünyevi düşünceler ortaya çıkmış insanlık adına düşünce duygu israfları yaygın alışkanlıklar, hatta çeşitli maddi-manevi hastalıklara sebep olur haline gelmiştir.
Aile kurumunun önemini, faydalarını her bir insan için hatta tüm insanlık için maddi-manevi etkilerini tam olarak ortaya koymak, madde madde saymak adeta imkânsızdır. Aile kurumu, alternatifi asla olamayacak, olmazsa olmaz bir öneme sahiptir. Aile kurumuna hayati önemi kadar değer verilir ve bu güzide kurumun korunması, gelişmesi ve geleceği için bir şeyler yapılırsa ancak o zaman toplumun ve dünyanın geleceği adına çok önemli şeyler yapılmış olup insanlığın sağlıklı geleceği adına büyük faydalar ortaya çıkarılmış olur.
Mübarek ramazan ayı, birçok açıdan olduğu gibi aile kurumu açısından da çok büyük önemlere sahiptir. Günümüz hayat şartlarında eğitim, iş ve yaşam şartları sebebiyle aile kurumu, akraba-anne-baba-kardeşlerden koparak küçülmek, çekirdek aile haline dönüşmek zorunda kalmıştır. Küçülen çekirdek ailede yaşam şekilleri de değişmiş, bu yeni durum sebebiyle aile kurumu çeşitli tehlikelere karşı daha korunmasız hale gelmiş, ebeveyn ve çocukların farklı saatlerde okula, işe gidiş-geliş saatleri sebebiyle bir araya gelmeleri de zorlaşmıştır. Hatta ailelerde beraber kahvaltı-yemek ortamları bile kaybolmaya başlamış, hafta sonlarına bile taşan iş-okul hayatı, değişen dünyada çok yoğun hale gelen çalışma ve eğitim yaşamı sebebiyle aile bireylerinin bir arada ortak, nitelikli vakit geçirme zamanları da imkânları da her geçen gün kaybolmaya başlamıştır.
İşte mübarek ramazan ayı böyle bir ortamda adeta acil imdada yetişir gibi ailelerin ortak duygular ile birlikte nitelikli vakit geçirme fırsatını ortaya çıkarmaktadır. Ramazana özel ibadetler teravih, mukabele, cemaatle namaz ile birlikte sosyalleşen aile üyeleri, değişen yemek düzeniyle sahur ve iftar saatlerinde bir araya gelerek ortak manevi duygular ile özel anlar yaşamalarına vesile olmuştur. Ailece verilen iftar davetleri, farklı iftar davetlerine katılım ve bayram vesilesiyle ramazan ayı eş-dost-akraba-anne-baba-kardeşlerle bir araya gelme imkânlarını ortaya çıkarmıştır.
Aile kurma kararı, insanın hayatında aldığı kararlar içerisinde en önemlisi, anne-babasından bağımsız, kendi başına yaşayacağı, ilk ciddi büyük sorumlulukları alacağı en önemli hayat müessesesidir. Bu sebeple toplumumuzda evlenen kişilere dünya evine (dünya hayatına) girdi denilmektedir. Bu sözle insanın evlenmeden önceki hayatı adeta dünya dışı bir uzay boşluğunda, büyük sorumlulukların anne-baba üzerinde olduğu için kolay bir hayat yaşıyormuş gibi değerlendirilmektedir. Çünkü aile kurumu, insanlık için hayatında ki bebeklikten yaşlılığa bütün dönemlerini etkileyen çok önemli bir yaşam sahasıdır. Zira dünyada var olan canlıların en önemlisi, gelişimi en uzun süre olan insanın sağlıklı yollarla dünyaya gelişi, yetişmesi, gelişmesi, olgunlaşması ve nitelikli bir yaşam şekline sahip olabilmesi tam ve en kolay olarak ancak aile kurumu sayesinde sağlanabilir. İnsanlık için tek kelime ile kâinatın en mukaddes ve en önemli kurumu aile müessesesidir.
Aile yuvası sağlam, usullerine uygun kurulup, eşler arasındaki yaşam şekli verimli, nitelikli iş bölümü esasına dayanırsa, aileyi kuran eşler hak ve sorumluluklarına eşit şekilde önem verip yerine getirmek için gayret ederse ailenin arzulanan faydaları daha kolay ortaya çıkar. Bu durumda aile kurumunun işlevi sağlıklı olarak ortaya çıkmaya başlar ve aile üyeleri için maddi-manevi başarı kolaylaşır. Ailede doğacak çocuklar ile yeni nesli inşa etmek de ailenin en önemli vazifesi olarak görülüp tam anlamıyla aile bireyleri tarafından idrak edilirse de, o toplum geleceğine güvenle bakabilir ve gelişmiş bir toplum olur. Çünkü sadece her anlamda sağlıklı bir şekilde oluşturulmuş aile ortamında İslam’ın tavsiye ettiği sıcak, huzurlu, sükûnet dolu bir aile ortamı ortaya çıkar ve ancak o zaman insani ahlak ve değer ölçülerinin doğup geliştiği ve yeni nesle taşındığı bir ortam meydana gelmiş olur.
Dini bir yaşam aile kurumunun gelişmesi ve güzelleşmesi için çok önemlidir. İnsanı yaratan Allah yarattığı insanın ruhi, zihni ve bedeni sağlıklı olabilmesi için her türlü ihtiyacını yaşam sistemi olarak belirlediği dini hayatın içerisine yerleştirmiştir. Dini hayat içerisinde oruç, namaz, zekât gibi insana zor gelen ama ruhi, zihni, bedeni olarak insanı yetiştiren ve olgunlaştıran ibadetler vesilesiyle insan eşrefi mahlûkat olma özelliğini koruyabilir ve kendini doğru bir şekilde geliştirebilir.
Aile kurumunda çok hassas olunması gerekenler arsında ahlak, değerler, akraba ilişkileri, saygı-sevgi ve ortak hayaller, hedefler oluşturulması güzel bir gelecek adına çok önemli bir yer tutar.
Ramazan ayı sonrası daha geniş aile içi iletişim ve yaşanabilecek sorunlara çözüm önerilerini içeren bir yazı ile sizlerle olmak dileğiyle Hayırlı Ramazanlar
Kalınız sağlıcakla …