“Vezer”in olmadığı bir gün var önümüzde! Hesabı verilemez, izahı yapılamaz ses ve görüntülerle gitmemek marifet.

“Kıyamet gününe yemin ederim. Kendini kınayıp duran nefse yemin ederim. İnsan kemiklerini bir araya getiremeyeceğimizi mi zannediyor? Elbette biz onun parmak uçlarını bile düzenlemeye kadiriz. Aslında insan ‘kıyamet günü de ne zamanmış’ diye sorarak önündeki zamanı günahkarca geçirmek ister. Göz şimşek şimşek çaktığında;ay tutulduğunda; güneş ve ay bir araya getirildiğinde, işte o gün insan; ‘kaçacak yer neresi?’ der. Hayır, hiçbir vezer: sığınak/gizlenecek yer yoktur.” (Kıyame, 1-11)

Vezer, suç işleyen kanun kaçaklarının saklandığı yer anlamına gelmektedir. 

Bu bazen şehrin içinde bir sığınak, hücre ev olur, bazen dağ başında bir mağara, bazen de ormanın derinliklerinde kuytu bir köşe olur.

Saklanır, gizlenir suçlu…

Fırsat buldukça da suç işlemeye devam eder. 
Kimisi ise saklanmaya ihtiyaç bile duymaz. Aleni işler. Yaptığının doğruluğunu savunup insanları ikna eder. 

Dünya şartlarında pek çok şey mümkün olabilir. Hakkı batıl, batılı hak gösterenler el üstünde bile tutulabilir. 

Ayetler gerçek dünyadan bahsediyor. 
Öyle ya, ebedi hayata kıyasla bir kuşluk ya da akşam vakti kadar dünyadaki süremiz. ( Naziat,46)

Saklanırım, yok. 
Gizlenirim, yok. 
Yalancı şahitler bulurum, yok. 
Susarım, söylemem olanları. 
Yapamazsın. 

“Bugün onların ağızlarını mühürleyeceğiz; kazandıkları (yaptıkları) hakkında bize elleri konuşacak ve ayakları da şahitlik edecektir.”(Yasin,65)

Dostlarıma, büyüklerime, peşinden gittiklerime, servet sahibi babama, şanlı şöhretli dedeme sığınırım. 

O da olmaz!

“Sura üflendiği zaman o gün artık aralarında akrabalık bağları kalmamıştır; birbirlerini de soramazlar.” (Müminun, 101)

“O gün kişi kardeşinden, annesinden, babasından, hanımından (eşinden) ve çocuğundan kaçar. (Çünkü) o gün, her kişinin kendisine yetecek bir işi olacaktır.( Abese, 34-37)

Rabbimizden gizli saklı hiçbir ânımız ve mekanımızın olmadığını biliyoruz. 

Ah bildiğimizi bir de uygulayabilsek!

“…Üç kişinin gizli konuştuğu (yerde) dördüncüsü mutlaka O’dur. Beş kişinin gizli konuştuğu (yerde) altıncısı mutlaka O’dur. Bunlardan daha az veya daha çok olsunlar, nerede olurlarsa olsunlar mutlaka O onlarla beraberdir…” (Mücadele, 7)

Unutmasak hep bizimle olduğunu. 
Hem de şah damarımızdan daha yakın!
Bütün kulislerimizden haberdar olduğunu unutmasak.

“Vezer”in olmadığı bir gün var önümüzde!
Hesabı verilemez, izahı yapılamaz ses ve görüntülerle gitmemek marifet.