Her yıl olduğu gibi hac heyecanı başladı ve devam ediyor. Ülkemizden ve dünyadan kafileler nehirlerin buluşması gibi Mekke ve Medine ’de buluşmaya başladı. Kendi içinde birçok güzelliği barındıran haccın en güzel yanlarından birisi de kardeşler buluşmasıdır.
Farklı renklerdeki takkeler, fularlar, işaretler, diller ve renkler buluşuyor. Aileler, gençler ve yaşlılar yol bulabilenler koşup geliyor. Haccın mekasiki ile beraber hikmetleri, kazanımları ve öğrettikleri üzerinde her bir vesile durmaya çalışıyoruz.
Her ibadette olduğu gibi hacda da öncelikle bilgi gerekiyor. Tabi ki uygulamada rehberin önemi çok büyük. Başkanlığımızın yarım asırlık tecrübesi ile oluşturduğu grup ve kafile insicamı, ilk kayıttan itibaren her adımda alınan tedbirler sayesinde insanımız huzurla hac ibadetini eda etmeye çalışıyor. Her hac döneminde şöyle olsa daha iyi olurdu cümlesini hep duyarız. Ama hac her şeyi ile ümmet için büyük bir nimet ve büyük bir heyecan. Hac günleri ayetin haber verdiği “mü’minler ancak kardeştir”(Hucurât,49/10) hükmünün tecellisini en güzel gördüğümüz mekândır.
Hac günlerinin yaklaşması sebebiyle hacca dair bazı kavramları yeniden hatırlamak için;
Hac: Saygı duyulan büyük ve önemli bir şeye yönelmek, ziyaret etmek, bir yere gidip gelmek, delil ile galip gelmek anlamlarına gelir. Niyet etmek, yönelmek, kişi her daim Rabbine yönelir, ama büyük yolculuk ile fiilen bunu bir daha nefsine ve dünyaya haykırır,
Mekke: Şehirlerin anası, Müslümanlar şehirlerini imar ederken ilhamını Mekke’den almalıdır,
Kâbe: ilk mabed (Âl-i İmran,3/96) Beytullah, Allah’ın evi. Dünya ve ahiret huzuru sadece Allah’ın evine yani emirlerine sığınmakla mümkündür. Ev sığınaktır, bizi sadece soğuk ve sıcaktan değil kötülüklerden de korur, günde beş defa beytullaha yönelerek esasında sığınacağımız tek yer Allah’ın emirleri olduğunu göseterir,
Mikat: Sınırdan edeple geçmek, huzura çıkmak için kendine çeki düzen vermelisin, iyi bir muhasebe yapma yeridir, artık mahşerin provasına başlıyoruz,
İhram: Dünyalıklardan sıyrılmak, Allah katında herkesin eşit olduğunun en güzel tablolarından birisidir, vaz geçmeyi Allah için fedakarlıkta bulunmayı talim eder,
Tavaf: Rabbimizin emirleri etrafında pervane olmak, bir tavafın yedi şavt olması çok anlamlı değil mi? Bir hafta yedi gündür. Yani her an pervane olmamız gerekiyor,
Teyamün: Tavafa ait bir kuraldır. Tavaf yapanlar Kâbe’nin sağında olur. Bir adım geriden sağında ve edeple yürümek,
Sa’y: Efendimizin sünnetini ihya (Hanefi mezhebinde vaciptir) ve İbrahim a.s ailesini yâd etmek, Hz.Hacer’in “Hasbünallah” deyip teslim oluşu ve hemen akabinde evladı için üzerine düşen gayreti göstermesi, yani sa’yü gayretimiz Allah rızası için bir ömür devam etmelilidr,
Safâ ve Merve: İki şeâir, Rabbimiz onları şiâr kılmış, (Bakara,2/158), gerekiyorsa Allah için tepeler tırmanılır, yani önümüze çıkan engellerin büyüklüğü önemli değil, önemli olan gayretimizdir,
Arafat: Arafat, toplanma yeri, tefekkür, tezekkür, geçmişini düşünme, af dileme mekanı, günahlardan arınma yeri, kişinin kendini bulma ve anlama yeri, yani ârif-i billah olmak,
Müzdelife: Kumlardan yeniden dirilmek, mahşeri yaşamak, ölmeden önce ölmek ve nefislerimizi hesaba çekilmeden hesaba çekmek,
Cemarât: İçimizdeki ve dışımızdaki şeytanlara ve şeytanlıklara fırsat vermemek, İbrahim a.s hanesini anmak, bir manada şeytanla mücadele topyekün ailemizle ve ümmet olarak hep beraber olmaktır,
Kurban: ibadetlerimizin (haccın ) kabulünü arz etmek, sadece bedenen değil malımla da Allah için varım demektir,
Halk / Traş: İhramdan çıkmak için tıraş gerekir, Efendimiz tıraş sonrası saçlarını toprağa gömermiş, yani aynı zamanda geldiğimize dair iz bırakmış oluyoruz, ben buradaydım, davete icabet ettim, demenin bir yoludur,
Cebel-i Nur: İlk vahyin geldiği mekân, yücelerden gelen ilk emir, yüce bir dağda Nebi ile buluştu, buraya ziyaretin anlamı ise , ben vahiy emanetini yeni baştan almaya geldim ve o vahyi yüceltme için çalışacağım demektir,
Cebel-i Sevr: Devlet olmaya giden yolda bir durak, düşmana karşı tedbir gerekir, hiçbir ayrıntı ihmal edilmeden herkes dersini iyi çalışmalıdır,
Akabe Biatleri: Müslüman hukukunu koruyan antlaşma, hicret önesi alınan ve hukuka bağlanan bir görüşmedir,
Hicret: Allah için aile,ev ve yurdunu terk etme, çok anlamlıdır ki Mekke’nin fethine kadar hicret etmek farz idi,
Kuba: Başlangıçlar, zamanında sahip çıkmalar önemlidir,
Medine: Medeniyetin merkezi, ilk yapılan işler : mabed, Pazar ve mezarlık, sonra mescit merkezli kurulan devlet, Kur'an-ı Kerim’in Efendimiz (s.a) ile vücut bulduğu mekan,
Ravza: Dünyamızı ve ahiretimizi cennete çevirmenin formülü, “minber” ve “beytim” vurgusuna dikkat etmeliyiz. Sadece belli bir alanda bir miktar namaz ve dua ile sınırlamak yerine, dünyamızı cennete çevirmek için minber ( kur’an ) ve hane-i saadeti (sünnet) esas almalıyız,
Bedir: İlk imtihan, çok çetin bir imtihan, baba-oğul karşı karşıya, kardeş-kardeş ile karşı karşıya, o zor günde Efendimiz (s.a) şöyle dua etmişti: ““Allah"ım, senden ahdini ve vaadini (yerine getirmeni) istiyorum. Allah"ım, eğer (müminlerin helâkini) diliyorsan o zaman bugünden sonra sana ibadet edilmeyecek!” (Buhârî, Tefsîr, (Kamer) 5;)
Uhud: Okçular tepesi imtihanı, Müslüman bulunması gerektiği yerde bulunması gerektiği zamanı unutmamalı, terk ederse akıbet çok acı,
Hendek: Küfürle aramıza net ve sağlam engel koymaktır, her türlü hazırlık ve sonra sebat ederek,
Kıbleteyn: İstikameti Allah belirler, kıbleteyn mescidine ziyaret sadece iki rekat tahiyyetü’l-mecit için değildir, kıble şuurlanmasıdır,
Hudeybiye: Müşrikler tarafından tanınma ve muhatap alınma anı,
Fetih: Mekke’nin fethi, Allah için sabrın ve tahammülün mükâfatı da büyüktür.
Rabbim ülkemizden ve dünyanın dört bir tarafından yola çıkan hacı adaylarımıza yol emniyeti versin. Salimen gelmeyi ve ğânimen mebrur bir hac yaparak dönmeyi nasip eylesin.