Hz. Muhammed’in (sas) doğumun seneyi devriyesini 7 Ekim Cuma günü idrak ediyoruz.
Bugün iki milyar insan görmeden onu sevmiştir. Onu seven ve kendisine örnek edinen dünyanın en nasipli insanıdır.
Mümin, Hz. Muhammed’i (sas) sever, çünkü onu Allah sevmiştir. Dolayısıyla, Allah’ı tanımadan Hz. Muhammed anlaşılmaz. Bu kadar çeşit canlıların nasıl yaratıldığı, her an muhtaç duydukları havayı, suyu ve besinleri kimin var ettiği, gökyüzünü direksiz kimin yükselttiği, yeryüzünü rahat bir şekilde yaşamaya uygun hale kimin getirdiğini düşünen, Allah’tan başkasının yapamayacağını anlayacak ve O’na kavuşmayı kendisine yegane amaç edinecektir. Bu amaca ulaşmanın en kestirme yolu Hz. Muhammed’i örnek almaktır. Çünkü Allah’a ve rızasına kavuşmanın yolunu en iyi bilen kimsedir.
“Allah’ın lütfuna ve âhiret gününe umut bağlayanlar için hiç şüphe yok ki, Hz. Muhammed güzel bir örnektir.” (Ehzab,21)
Allah yeryüzünde olan her şeyi insan için yarattığını ve insanın çok üstün ve en değerli varlık olduğunu bildirir.(Bakara,29;İsra,70) O halde Allah’ın değer verdiğine değer vermek Allah’ı en hoşnut eden davranıştır. Allah’ın hoşnutluğunu kazandıran davranışları da Hz. Muhammed’i örnek göstererek bizlere öğretiyor;
“Hz. Muhammed öyle bir peygamberdir ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona ağır gelir, size çok düşkündür, müminlere karşı şefkat ve merhamet doludur.(Tevbe,128)
Burada Hz. Muhammed’in üç örnek davranışına dikkat çekiliyor;
Hiç bir ayırım gözetmeksizin insanların canının acıması ona çok ağır geliyor, adeta o sıkıntıyı kendisi de yaşıyor.
İnsanlara çok düşkündür. Annenin yavrusuna düşkün olduğu gibi Hz. Muhammed de insanlara öyle düşkündür. Hayatı boyunca insanların dünya ve ahiret mutluluğu uğruna mücadele etmiş, bu davasından vazgeçmesi için kendisine sunulan liderlik, zenginlik ve evlilik gibi insanların ulaşmayı hedeflediği dünya hayatını elinin tersiyle itmiş, yaşantısıyla da bunu dünyaya göstermiştir. Can acıtmamış, kimsenin malına göz dikmemiş, yetim ve yoksulun hamisi olmuştur.
Müminlere karşı şefkat ve merhamet doludur. Allah’a ait olan şefkat anlamında “Raûf” ile merhamet anlamında “Rahîm” sıfatını ayette Peygamberi için de kullanarak, bu iki özelliği taşımanın büyük bir zenginlik olduğuna dikkat çekilmiştir.
Bu sebepledir ki, Mevlid-i Nebiyi kutlamak, önce Allah’ı tanımak ve hoşnutluğunu kazanmanın yolu olan insanları sevmektir.
Kardeşinin, arkadaşının, komşunun sahip olduğu güzellikleri kıskanmak bir tarafa dursun, bundan mutluluk duymaktır. Sıkıntıya düştüğü zaman sevinmek değil, senin başına gelmiş gibi kabul edip üzülmektir.
Hiç kimsenin canına ve malına zarar vermemek, herkesin güven duyduğu insan olmaktır.
Dinine savaş açmayan, vatanına göz dikmeyen bütün insanlarla iyi ilişki içerisinde olmak ve onlara adaletli davranmaktır. Ancak, dinine savaş açan, yurduna göz diken ve onlara destek verenlerle dost olmamaktır. (Mumtehine,8,9)
Müminlere karşı şefkat ve merhametli olmaktır. Müminler Allah’ın dostudur. Bu dünyada Allah, iman kapısından içeri girmelerini arzu ettiği için hiçbir ayırım gözetmeksizin bütün insanlara merhamet ediyor. Ancak, kıyamet gününde dostum dediği peygamberi ve O’na inananları koruyup gözetecektir. Allah’ın dostum dediği kuluna yan gözle bakan karşına Allah’ı aldığını bilmelidir.
Allah, mümini mümine kardeş yapmıştır. Kardeşlik hukukuna riayet ederek iyi geçinmeyi, iki kardeş arasında tatsızlık olması halinde aralarını düzeltmeyi emretmiştir. Kardeşliği tehdit eden nefret, kıskançlık, iki yüzlülük, bölücülük gibi kötülükleri yasaklamış, kardeşliği yaşatan şefkat ve merhameti tavsiye etmiştir.
Güzel ahlaklı olmaktır. Hz. Muhammed üstün bir ahlâka sahipti.” (Kalem,4) ve görevinin insanlığa güzel ahlakı öğretmek olduğunu ifade etmiştir.
Namaz, kötülüklerden korumayı amaçlar.
Oruç, yalan ve dolan işleri bıraktırmayı amaçlar.
Zekat, tevazu ve alçak gönüllü olmayı kazandırır.
Hac, bütün kötülüklerden arındırıp anneden doğduğu gün gibi temizlenip hayata yeniden başlamayı kazandırmayı hedefler.
Allah’ın emrettiği bütün ibadetlerin amacı insanı güzel ahlak sahibi yapmaktır. Çünkü güzel ahlakın yaygın olduğu toplumda insanlar mutlu ve güven içinde yaşarlar.
Dünyaya teşrifini idrak ettiğimiz mevlid kandilinin de, onun ahlakının yaygınlaşmasına katkı sağlayacak inanç ve yaşantıya ulaşmamıza vesile olmasını diliyorum.
Salât ve selam onun üzerine olsun!